Perakende de nasıl
başarısız olunur?
Sanıyorum
başlık birçok kişinin ilgisini çekmiştir. Bazen bir konuya dikkat çekmek için
geleneksel, alışılagelmiş biçimlerin dışına çıkmak daha etkili oluyor. Bu ay,
perakende dünyasında özellikle sahada yaşanan uygulama hataları sebebiyle
kampanya, insert ve aktivitelerin istenilen sonuca ulaşmadığı ve bunun
sonucunda da yaşanan ciddi satış kayıpları ve verimsizlikler üzerinde
duracağım. Perakende yönetimi bir bütündür. Satın alma, satış, pazarlama,
lojistikte bu bütünün vazgeçilmez parçalarıdır. Dolayısıyla bütünün
parçalarını, her birini kendi içinde ama bütünsel ahengi de bozmadan
yönetebilmek ise bir sanattır. “Mal alırken kazanılır” sözü çok doğru bir
sözdür, lakin günümüz perakendeciliğinde bunun da ötesinde bir şeyler
yapamazsanız başarısız olma ihtimaliniz %100 dür, garanti edebilirim. Nedir bu
yapılmayınca başarısızlığa götüren sebepler, kısaca bir göz atalım. Birçok
mağaza yönetiminde satın alma ve satış sürekli kavgalıdır, rekabet halindedir.
Gelişim için elbette rekabet olmalıdır, lakin bu yıkıcı ve şirkete zarar verici
boyutta olmamalıdır. Satın alma gücünü satıştan aldığını unutmamalıdır. Satış
tarafı da, iyi fiyatla mal alınamazsa satışının çok kolay olmayacağını
bilmelidir. Meslek hayatımda bugüne kadar gördüğüm ve tespit ettiğim en bariz
konulardan birisi de merkez saha uyumsuzluğu ile koordinasyon ve iletişim
eksikliğidir. Mesela konuyu birkaç örnekle açıklamak gerekirse; satın alma çok
iyi fiyatlı bir ürünü alır depoya çeker. Eğer o ürün depodan zamanında ve
gerektiği şekilde mağazalara dağılmazsa, gönderilemezse o ürünün satışından
başarı beklemeniz hayaldir. Birçok mağaza zincirinde anlaşması yapılıp depolara
indirilen ürünlerin günlerce mağaza raflarına satışa çıkarılamadığı bir
vakıadır. Yine birçok perakende işletmesinde Merkezden, kampanya, aktivite
planlamaları yapılmasına karşın, bu planlanan uygulamaların saha denetimi ve
kontrolü yapılmadığı için, sonuç istenilen seviyede olmamakta ve çaba ve
gayretlerin tam karşılığı alınamamaktadır, bu da sonuçta verimsizliği
getirmektedir. Aslına baktığımızda, doğru bir süreç yönetimi ile verimliliği
arttırmanız işten bile değildir. Mesela bu konuda can alıcı bir örnek
verebiliriz; diyelim ki merkezden çok iyi bir kampanya ürün planlaması yaptınız
ve bu ürünleri deponuza yüklü miktarda aldınız. Süreç, bu ürünlerin, ne zaman,
hangi mağazaya, nasıl dağıtılacağı soruları ile başlayıp, bu ürünlerin hangi
mağazalarda nerelerde, kaç gün, nasıl, ne şekilde, ne kadar teşhir edileceğine
kadar planlanması ve takip edip uygulanması gereken bir yoldur. Bunu
yapamadığınız veya yapmadığınız takdirde sonuçtan başarı beklemek hayaldir.
Geçmiş tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki; doğru yönetildiğinde,
mağazaların ek teşhir, sepet, gondol, palet vb. teşhir alanlarından toplam
satışın %30’una kadar ciro artışı elde edilebildiği bir gerçektir. Aynı süreç
insert ürünleri için de geçerlidir. Bu günden tezi yok yapılması gereken şudur;
hangi mağazanızda kaç tane sepet var, kaç tane paletlik teşhir yeri var, kaç
tane gondol başı vs. var, listesini ve krokilerini çıkarttırın ve bundan sonra
ki ürün, kampanya, insert veya aktivite planlamalarını buna göre yönetin ve
denetleyin. Bu uygulamaların yapıldığında, insert ürünlerinin veya kampanya
ürünlerinin normal zamandaki satışlarınıza göre minimum %15 ila %30 arasında
arttığını görebilirsiniz, bundan emin olunuz. Sistemleri ve süreçleri iyi
oturmamış, doğru yönetilmeyen perakendecilerin kayıplarından da birkaç oran
vermek gerekirse; sadece tedarikçi firmaların, çekilen siparişleri zamanında
deponuza teslim edemediğinden dolayı yaşanan ciro kaybı %10-15 tir. Buna ilave
olarak depodan zamanında raflara ürün gitmemesini ve mağazalardan siparişlerin
tam verilememesini de eklersek, satış kayıplarınız %20-30’ları bulmaktadır. Başarının
veya başarısızlığın en önemli kriteri “ölçümlemedir; ölçmediğiniz bir şeyi
bilemezsiniz, bilmediğiniz bir şeyi de yönetemezsiniz”. Bu sebeple, bilgi işlem
ve bilişim altyapısının, raporlama ve ürün takip sistemlerinin, sayım, stok
yönetiminin, denetim ve kontrol mekanizmalarının olması konularına hiç
değinmiyorum bile. Çünkü zaten bunlar bir perakende işletmesi için olmazsa
olmazlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder