25 Mayıs 2015 Pazartesi

AİLE ŞİRKETLERİNDE PROFESYONEL YÖNETİME BAKIŞ AÇISI


                               Ülkemizdeki ve Dünyadaki şirketleri incelediğimizde, büyük çoğunluğunun (Ülkemizdeki iki milyonu aşkın şirket vardır ve Aile Şirketlerinin oranı, devlet kurumları hariç %99 dur.) Aile Şirketlerinden oluştuğu görülmektedir. Genelde de şirket sahipleri, şirketi ilk kuran ve bugünlere getiren kişiler olarak uzun yıllar yönetimden ayrılmamakta, aktif olarak icra görevine devam etmekte ve profesyonel yönetime geçmeyi (her ne kadar söylem olarak geçmeyi ister gibi görünseler de) istememektedirler. Bu durum, özellikle küçük ölçekli Aile Şirketlerinde daha fazla öne çıkmaktadır. Bunun sebeplerine gelince, bu düşüncenin altında birtakım korkuların var olduğunu söyleyebiliriz.
·         Mevcudu kaybetme korkusu,
·         Kontrolü ve gücü kaybetme korkusu,
·         Elindeki imkânları ve forsu kaybetme korkusu,
·         Boşta kalmışlık, işe yaramama duygusunu hissetme korkusu,
·         Başarısız oldukları düşüncesine kapılma korkusu,
·         Kıskançlıklar ve iç rekabet korkusu,
                               Ve özgüven eksikliği olarak sıralayabiliriz. Tabii ki siz bu korkuları ve sebepleri daha da çoğaltabilirsiniz.
                               Şirket sahipleri profesyonel yönetime ne zaman geçerler? Diye bir soru sorduğumuzda; şirket zorda kaldığı durumda, mecburiyetten, işlerin artık böyle gitmez denildiği noktalarda, büyüme ve iş geliştirmenin ciddi olarak düşünüldüğü durumlarda, piyasa ve rakiplerin etkisiyle dolaylı yönden zorlamasıyla, ya da işletme ve işler klasik yönetim anlayışıyla kontrol edilemez noktaya geldiğinde, cevaplarını verebiliriz.

                               Profesyonel yöneticiler açısından baktığımızda ise durum daha zordur. Özellikle ilk kez profesyonel yöneticilerle çalışan aile şirketlerinde, ilk gelen profesyoneller yetki kullanamadan, projelerini hayata geçirmeye fırsat bile bulamadan genellikle işten ayrılmak durumunda kalırlar. Şirkette birkaç kez profesyonel denenmesinden sonra gelen profesyonellerin de aslında işi, ilk gelenlere göre çokta kolay olmamaktadır. Çünkü her yapmaya çalıştığı proje veya uygulamada şöyle bir cevapla karşılaşma ihtimalleri çok yüksektir; ”Daha önce gelenler denedi veya yapmaya çalıştı, ama olmadı.” Aşılması en zor engellerden birisi de budur. Ayrıca gelen profesyonel yönetici, eğer tek başına gelmişse ekibini kuramamışsa başarı şansı sıfıra yakındır. Çünkü işletme içinde yılların verdiği alışkanlıklarla iş yapan, beklentileri olanlar, gelenlerin başarısız olması için (işletmenin zarar görmesi pahasına) ellerinden gelen her türlü engellemeyi yapacaklarından hiç kuşkunuz olmasın.  İşin içine birde şirketteki kuşak geçişleri, kuşak çatışmaları ve liyakatsiz akrabaların çalıştırılması girerse, bu durumda, profesyonellerin önüne çıkan bir başka ciddi engellerden birisidir. Şayet şirkette birden fazla patron varsa, aralarında yaşanan uyumsuzluklar, yetki çatışmaları, karar birlikteliğini sağlayamama, karar alamama vb. gibi durumlarda ciddi olarak çözülmesi ve yönetilmesi zor olan süreçlerdendir.